Bu yazıyı bir yapay zekâ modeliyle birlikte yazıyoruz. Analitik kısmı o yazıyor, sentetik tarafı ise ben kaleme almaya çalışıyorum. Fakat bu yazı büyük verinin içine bırakıldığı anda sentetik kısımlar da analitik bilgi havuzunun parçası olacak. Ancak en azından şimdilik bir çeşit insan makine hibriti veya bir siborg gibi, yarı makine yarı organik bir bedende beraberce çalışıyoruz. Bu iş bölümü sayesinde silikon ve karbon sinir hücrelerinde üretilen iki metin arasındaki fark da aşağıda görülebilir.
Bu metni okuduğunuz anda tüm satırlar yapay zekânın büyük veri okyanusuna katılacak. Dünyanın herhangi bir yerindeki başka sorgularda analitik bir veri olarak kullanılacak ve türlü korelasyonlar için veri kaynağı olacak. Eğer burada bir yanlış anlama, önyargı, bağnazlık, ayrımcılık, türcülük, cinsiyetçilik, milliyetçilik ve başka türde siyasi, toplumsal veya etik mahsurlar, mantık kusurları varsa, büyük veriyi mikron seviyesinde kendi rengine boyayacaktır. Yani büyük veriden hareketle aynı sorguyu yeniden yaptığımda cevabın çok küçük de olsa bir kısmı sorunun içeriğine eklenecektir.
Şimdi öncelikle analiz bölümüne yapay zekâ modelinin şu soruya verdiği yanıtı yerleştirelim: “Z kuşağının sistem karşıtı eylemlerinin niteliği konusunda elli alt başlık önerebilir misin? Onlar böyle eylem ve söylemlerinde neleri önemsiyorlar?”
Analitik cevap
- Temsili demokrasiye güvensizlik
- Siyasal partilere mesafe
- Yatay yapıların benimsenmesi
- Karar alma süreçlerine aktif katılım isteği
- Tüketim toplumuna eleştirel yaklaşım
- Ekonomik sömürü ve eşitsizliğe karşı duruş
- Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim haklarına duyarlılık
- Irk, sınıf ve cinsiyet kesişimselliğini benimseme
- Toplumsal cinsiyet rollerine eleştiri
- Feminizmin çoğulcu versiyonlarına destek
- Kurumsal homofobiye karşı mücadele
- Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı aktivizm
- Sınırsızlık ve evrensel yurttaşlık fikrini savunma
- Fiziksel ve dijital alanların erişilebilirliğini savunma
- İklim adaleti ve çevre hakkına duyarlılık
- Eko-etik tüketim tercihleri
- Hayvan sömürüsüne karşı politik duruş
- Sürdürülebilir giyim ve bilinçli alışveriş
- Kişisel verilerin korunması ve gözetim karşıtlığı
- Bağımsız ve topluluk odaklı medya kaynaklarını tercih etme
- Dijital aktivizm ve sansür karşıtı kampanyalar
- Hashtag kampanyaları ve online boykotlarla eylemlilik
- Sokak sanatı ve performansla politik ifade
- Memetik kültürle sistem eleştirisi
- Sessiz yürüyüş, flash mob gibi yaratıcı protestolar
- Dayanışma odaklı, kapitalizm dışı yaşam arayışları
- Evrensel temel gelir talebi
- Ofis kültürüne ve çalışma düzenine yabancılaşma
- Sessiz istifa ve iş yavaşlatma pratiklerini benimseme
- İşin anlam ve etik değerle ilgili görülmesi
- Ezberci ve eşitsiz eğitim yapısına karşı duruş
- Topluluk öğrenmesi ve açık kaynaklara yönelim
- Üniversitelerde fikir sansürüne karşı çıkış
- Geleneksel erkeklik kalıplarının sorgulanması
- Ana akım içeriklere alternatif bağımsız üretimleri destekleme
- YouTube, Twitch, Discord gibi yeni dijital topluluklar kurma
- İklim, savaş ve ekonomi krizlerine dair gelecek kaygısı
- Ruhsal sağlığın politikleştirilmesi
- Dijital çağın yarattığı yalnızlıkla kolektif bağlar kurma
- Online ve fiziksel dayanışma pratiklerinin artması
- Duygular üzerinden örgütlenme ve motivasyon üretimi
- Merkeziyetçiliğe ve kontrol mekanizmalarına karşı duruş
- Ulus-devlet temelli hak anlayışlarını aşma arayışı
- Bilgiye hızlı erişim ve medya eleştirisi
- Blockchain, açık kaynak ve özgür yazılım projelerine ilgi
- Kişisel alanın korunması ve özgürlük talepleri
- Şirketlerin etik sorumluluklarını sorgulama
- Alaycı ve yaratıcı direniş biçimlerini benimseme
- Yeni dünya hayalleri ve ütopyalara yönelme
- Post-kapitalist, adil ve eşitlikçi toplum tasavvuru geliştirme
Sentetik yorum
- Alışkanlıkla Z kuşağının üyesi denilen genç eylemciler için hayatlarında önceki kuşaklara göre daha fazla olumsuz cephe açılmış gibi görünüyor.
- Bu kadar farklı olumsuzluklar ortasında doğal olarak daha parçalı bir diyalektik ve eleştirel kültür geliştirirler.
- Eleştiri ve diyalektik o kadar bütünden yoksun olmaya başlar ki eleştiriye artık polemik ve diyalektiğe de artık dinamik demek daha doğru olur.
- Psikanalizdeki ifadesiyle arzu yatırımlarını çok farklı özne, fikir ve nesnelere yaptıklarından eylemlerin takati hızlıca kesilebilir.
- İçinde bulundukları diyalektik etkileşim sonucu bir sentez oluşmaz ama süreç semiyotik denilebilecek bir konuma evrilebilir.
- Semiyotik bağlantılar içerisinde olumlu ve olumsuz olgular bir sentezde buluşmaz, geçici bir dengede yeni bir polemiğin, dinamiğin açığa çıkmasını bekler.
- Sayısız olumsuzluklarla dolu bir dünyayla etkileşimin nesnesi bölünerek yeni olumsuzluklar yaratır.
- Bu kuşağın sistem karşıtı devinimlerinin temel belirleyeni düşünsel olmaktan çok duyusal ve duygusal niteliktedir.
- Aynı devinimler, daha çok duyusal ve duygusal nitelikte olduğundan maddeye, nesneye, bedene daha bağımlıdır.
- Yine aynı eylem aynı nedenlerle kimyasal bir tepkime, tepkisellik gibi âni bir parlamaya dönüşüp ardından süratle sönümlenebilir.
- Geleneksel sistem karşıtı eylemlerin bir türlü çözemedikleri kör noktalardan, örneğin türcülükten uzaklaşırlar.
- Nesneler ve başka canlılar da eylemlerin parçası olur.
- Eylemlerinde insan olan veya olmayan bütün yeryüzü ortaklarıyla dayanışma içerisine girebilirler.
- Özneye çok odaklı olmayan eylemleri nedeniyle, müelliften çok eser daha önemli olur bu sayede.
- Onların dünyasında arzular nesnelerine, sorular cevaplarına, nedenler sonuçlarına bağnazca yapışmadığından, sinir uçları açık bünyeleriyle geniş ağ yapıları oluşturabilirler.
- Hakikat-sonrası bir sistemin gün içinde oluşup dağılan hakikatlerine karşı dakik ve kestirme çözümler üretebilirler.
- Hakikat gibi, doğru, iyi ve güzel olgular da benim yolculuğum, eylemim veya deneyimimden önce orada bir yerde hazır beklemez.
- Hakikatli, sahici, mantıklı, etik, estetik olan, biraz da benim onu istememle ilişkili olarak anlam, biçim ve ifade kazanır.
- Genç eylemciler, sahip oldukları kimlikten, farklılıktan hareketle eylemlerini, söylemlerini oluştursalar da, aynı eylem ve söylem geri dönerek mevcut kimliklerini değiştirir.
- Bu şekilde performatif, icraya dayalı eylemek aynı zamanda kendi yaşam biçimleri olduğu için eylem alanlarında yabancılık çekmezler.
- Eylemleri takatini kendine özgülükleri ve diğerleriyle ortaklıkları arasındaki farktan alır biraz da.
- Mücadele, çatışma gibi sözcüklerden oluşan ifadeler yerini yer yer içinde “deneyim”, “adrenalin”, “keyif” geçen cümlelere terk eder.
- Kimlik, cinsiyet, inanç gibi nitelikler muhafaza edilen değil, dağıtılan, saçılan, bir ağda çoğalan kaynaklara dönüşür.
- Daha az görünür ama daha fazla eşitsizlik üreten bir çeşit kapitalizm içerisinde günü tamamlama çabasıyla eylemleri buluşur.
- Belli bir kimliği muhafaza, konsolide etmeye dönük girişimlere kestirmeden ve pek düşünmeden karşı gelirler.
- Şimdiyi ve geleceği işaretlemeyen bir siyasal, toplumsal, kültürel meyle kapılmazlar.
- Adına boomer dedikleri tiplemeler gibi ikiyüzlü irtibat geliştirenleri, kendilerine samimiyetten uzak yaklaşanları hemen ayırt ederler.
- Dolayısıyla onların dünyasına içeriden değil de dışarıdan dahil olmaya çalışan her karakteri hemen ironik bir söylemin malzemesi yapabilirler.
- Ortaklıklar değil de tekil nitelikler, kabiliyetler etrafında hızlıca bir araya gelip fazla zaman kaybetmeden dağılırlar.
- Marksizm, nasıl ki sınıf sömürüsü ve mücadelesini tüm sistem karşıtı hareketler için ortak bir kesen saydıysa, onlar da yeryüzünün talanında aynısını bulurlar.
- En temel sömürü ve eşitsizlik gezegen yüzeyinde ve yatay şekilde gerçekleşir.
- Eylemler de bu sebeple kurum, parti, ideoloji, sınıflar üstü gerçekleşir.
- Yeni ve sosyal medyalarda oluşan yankı odaları, eylem meydanlarının sanal devamı, dijital ikizi gibi alanı genişletir.
- Bu dünyaya tümüyle mecbur olmamaları, metaverse olasılıklar onlara hem umut verir hem de umutsuzluk.
- Aynı zamanda anne babaları olan ve dünyayı birkaç on yılda yaşanmaz hale getiren Y kuşağına karşı kaynağı belirsiz bir öfke ve sevgi ilişkisi geliştirirler.
- Kavramlara değil de bağlama uygun hareket ederler.
- Mevcut yer ve zamanın kesişimini veya bağlamı aşan her tür cümleye şüpheyle yaklaşırlar.
- Yukarıdan aşağıya doğru örgütlenen bir yapı içinde değil de yatay bir ağ üzerinde bağlama uygun bağlantılar kurarak eğleşir, eyler ve eğlenirler.
- Yeryüzünü ütopik bir yer yapmaktan ziyade distopik bir mekân olmasına mâni olmak için çaba gösterirler.
- Kimliklerini, metabolizmalarını oluşturan bir sisteme karşı olmak gibi zor bir girişimin içinde bulurlar kendilerini.
- Aynı sistem onları hem kesin sınırlarla bir diğerinden ayırırken hem de ufku belirsiz bir ağ içerisine dâhil eder; kendilerini hapseden ve serbest bırakan aynı tertibattır.
- Kendi sınırlarını etkin biçimde savunan böyle bir fail, tüm sınırlarını zorlayan, içini dışına çıkarmaya, dışarıdakini zorla içeriye girmeye çalışan bir sistemle aynı anda karşılaşır ve karşıtlaşır.
- Sistem ile sistem karşıtı fail birbirine benzer ve ikisinin de içerisinde başkasına, dünyaya ve kendisine benzemeyene bağlayan geniş bir ağ yapısı bulunur.
- Mekâna bağlı bir örgüt kapsamında değil de zamana bağlı ağ yapısı içerisinde bir araya gelmeleri, önceden bilmedikleri dayanışma biçimleriyle karşılaşmalarını sağlar.
- Sistem karşıtı eyleme bitişik dijital ikizleri de her an yanlarında taşıdıklarından hep yeni bir çıkış üretirler, çarelerin tükendiğini düşünmezler.
- Fiziksel, maddi, bedensel sınırlara bu dijital bünyeyi de ekleyerek eylem alanlarına çıkarlar.
- Böyle bir sistem karşıtı hareket bir çeşit by pass operasyonu gibi gerçekleşir ve bu sırada kendi varoluşlarının nabzını durdurmadan ona sıhhat kazandırmayı umut ederler.
- Sinizm, alaycılık, ironi gibi kabiliyetler, kendilerine bu kadar yapışmaya çalışan bir sistemi kendilerinden uzak tutmaya, ona eleştirel bir mesafede durmalarına ve kimi zaman da yabancılaşmalarına imkân sağlar.
- Hem derdi hem de devası oldukları bir yaşamı savunurken onunla çatışırlar.
- Y kuşağının “sorumsuz”, “bencil”, “başına buyruk”, “keyfine düşkün” gibi sıfatlarla niteledikleri bir topluluğun üyeleri, çok belli etmeden, kendilerine bile pek dile getirmeden en karmaşık zamanların sorumluluğunu alırlar.