Süpermen Gazze’de

Gazzeli Süpermenler, Bombardıman Uzmanlarının, Batılı ve Arap tabi devletlerinin onu etkisizleştirmeye yönelik çeşitli çabalarına rağmen var olmaya devam ediyorlar.
Okuma listesi
Editör:
CounterPunch
Özgün Başlık:
Two Genocides: Gaza and Metropolis
3 Ocak 2025

8 Ekim 2023’ten beri, Gazze’deki soykırıma günbegün, aybeay tanıklık ederken tüm bunları yıllar önce bir Amerikan banliyö sinemasında seyrettiğim hissinden silkinip sıyrılamadım bir türlü.

Nedendir bilinmez, gözümün önüne Ohio kırsalına inen üç şeytani Kriptonlu General Zod, Ursa ve Non’u konu alan Hollywood filmi Superman II‘den sahneler geliyor. General Zod ve yoldaşları, dünyalıların sınırlarının ötesinde insanüstü güçlere sahip olduklarını keşfedip Dünya’yı fethetmeye ve insanlar üzerinde egemenlik kurmaya karar verirler. Bu amaçla, dünyanın güç merkezi olan Metropolis’e varırlar ve insanlara hükmetme niyetlerini bildirirler. Metropolisliler direnince Kriptonlular tepkilerini şehri yeryüzünden sokak sokak silerek gösterir. Metropolis, üç Kriptonlunun insanüstü güçlerinin dengi değildir.

Bombardıman Uzmanları (BU) tarafından Gazzelilerin sivil altyapısının enkaz hâline getirildiğine, binlerce Gazzelinin katlediliğine, yaralandığına ya da kendi evinin enkazına gömüldüğüne günbegün, aybeay, sonu gelmeksizin tanıklık ederken, görünürde yenilmez Kriptonlu üçlüsünün, Metropolis’e reva gördüğü yıkımın ne zamandır hatırıma gelmemiş sahnelerini anımsamaya başladım.

Belki hatırlarsınız, Bombardıman Uzmanları, ordusunun dünyadaki en ahlaklı ordu olduğunu iddia ediyordu. Ayrıca epey güçlüdür, çünkü başlıca Amerika, Almanya, Fransa ve Britanya olmak üzere, Batı dünyasının en güçlü ülkelerinden meydana gelen ve Bombardıman Uzmanlarına tabi olan büyük devletlerce fonlanmakta ve donatılmaktadır. Başka bir deyişle Bombardıman Uzmanları en gelişmiş savaş teknolojisine erişebiliyordu.

Uzaylı Kriptonluların hiçbir silahı yoktur. Çünkü bedenleri bizzat birer kitle imha silahıdır. Dahası, dünyalıların silahları onlar için âdeta bir sinek ısırığıdır; yerçekimine meydan okuyarak uzayda özgürce uçarlar; insanüstü kuvvetleri ve işitsel becerileri vardır ve gözlerinden tüm bir sokağı yakıp kül edebilecek ışınlar çıkar.

Bombardıman Uzmanları ne uzaylıdır ne de Kriptonlular gibi insanüstü bedensel güçlere sahiptir, ama kendilerine tabi güçlü Batı devletlerinin bomba teçhizatına, gözetleme teknolojilerine, ekonomik, siyasal ve diplomatik kaynaklarına sınırsız erişimden pek zevk alır. Nitekim Bombardıman Uzmanları ordusu dünyanın en üst düzey ordularından biridir.

Ne zaman ki Bombardıman Uzmanları en ahlaklı ordularını Gazze’nin sivil halkına, Batı Şeria’ya ve komşu ülkelerin sivil halklarına karşı konuşlandırmış, işte o vakit iki taraf arasındaki güç dengesizliğinin aşırılığı gözler önüne serilmiştir. Askerî uzmanlar bu eşitsizliğin, Kriptonlular ve dünyalılar arasındaki askerî güç farkından çok daha fazla olduğu konusunda hemfikirdir.

Bazı tarihçilerse bu makalede bahsi geçen iki soykırım arasındaki başka bir benzerliğe dikkat çekiyor. Her iki olay da küresel izleyiciye saniyesi saniyesine aktarılmaktadır. Bu doğru bile olsa, Amerikalı soykırımının bir film olduğunu unutuyorlar; bu soykırımın gerçek hiçbir Amerikalı kurbanı yoktu. Amerikalılar ne kadar da şanslı! Son dört asırdır önde gelen soykırımcılardan olmalarına rağmen soykırıma hiçbir kurban vermediler.

Bombardıman Uzmanları, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de yaptıkları gerçek soykırımı, katliama devam eden dronlarını ve keskin nişancılarını haber yapan tüm medya kuruluşlarını yasaklasa da Gazzeli gazeteciler ve sıradan vatandaşlar soykırımı telefonlarıyla kaydetmeye ve paylaşmaya devam ediyor. Onun içindir ki bu soykırım, dünyanın dört bir yanından insanın cep telefonlarından saniye saniyesine seyrettiği ilk gerçek soykırımdır.

Her ne kadar naklen yayımlanan Gazze soykırımı bugün, 31 Aralık 2024 itibarıyla 420. gününe giriyorsa da, insan haklarının gerçek muhafızları Batı hükûmetleri bu soykırımı durduracak bir harekete geçmeyi ısrarla reddetmektedir. Bu ölüm sessizliğinin ardında yatan rahatsız edici gerçekse şudur: Batı hükümetleri bu soykırımda suç ortağıdır. Hatta 7 Ekim 2023’ten bu yana, önde gelen Batılı tabi devletler, Bombardıman Uzmanlarına silah tedarikini büyük ölçüde artırmış ve hızlandırmıştır.

Tüm imkânlarıyla insan hakları mücadelesi veren ülkelerin bu sessizliğinin bir tek istisnası var. 7 Kasım 2024’te BU’nun Gazze halkına karşı açtığı soykırım savaşından yaklaşık on üç ay sonra, İrlanda parlamentosu, “Gözlerimizin önünde Gazze’de İsrail tarafından soykırım yapılıyor” ifadesini onaylayan bir karar aldı. Bunun yanı sıra, 11 Aralık 2024’te İrlanda hükümeti, Uluslararası Adalet Divanı’nda BU’nun Gazze’de süregelen soykırımına ilişkin iki davaya müdahil olma niyetini duyurdu.

İrlanda istisnasının sebebi nedir? Ancak 1922’de son bulan birkaç yüzyıllık dönem boyunca, İrlandalılar bizzat, İngiliz sömürgeciler tarafından yapılan bir soykırımın kurbanıydı. İrlanda hükümetinin bu cesurca tavrı takınmasındaki sebebin, İrlanda halkının Filistinlilerin acısını iliklerinde hissetmesi olduğunu düşünmek istiyorum.

Fakat, ilkel Gazzelilere maddi destek sunan yegâne halklar, diğer ilkel halklardan olan birkaç Yemenli ve Lübnanlı, Iraklı Şiilerden oluşuyor. Onlar da ancak Bombardıman Uzmanları askerî kamplarına cilalı taş devrinden kalma birkaç taş ve Ortaçağdan kalma birkaç fişek fırlatmışlardı. Bombardıman Uzmanları yandaşları Filistin direnişinin her hareketini, çocukların İsrail zırhlı araçlarına taş atmasını bile, aynı Yahudilerin Avrupa’da sıkça karşı karşıya kaldığı gibi, şiddetli bir soykırım olarak niteliyor.

Superman II‘deki dünyalıların başarı ihtimali Filistinlilerin başarı ihtimalinden çok daha fazlaydı. Yanılmıyorsam, General Zod’un Metropolis’teki soykırım çılgınlığı, başladığının ikinci ya da üçüncü günü durdurulmuştu. İlkin, Süpermen General Zod’a teslim olmuştu, çünkü bunun dünyalı katliamını durduracağını düşünmüştü. Ama katliam devam edince, Amerika’nın en ikonik kahramanı Süpermen hapisten kaçmış ve insanüstü güçlerini dünyalıları kurtarmak için kullanmıştı. Eğer hâlâ anlamadıysanız, kurtarılan dünyalılar  elbette Amerikalıydı ve üzerinde yaşadıkları gezegen daha çok, dünyanın en muhteşem ülkesi olan Amerika olarak bilinmekteydi.

Hakkaniyetli olmak adına okuyucularıma şunu söylemeliyim: Bombardıman Uzmanları, Gazze’de yaptıklarından hiç keyif almamış; bunları yapmaya, onları Filistinliker mecbur bırakmış. Sahiden de Bombardıman Uzmanları, Avrupalı Yahudilerin, İngiltere’yi vekil ‘ana ülke’ olarak seçip Filistin’e gelmeye başlamalarından yaklaşık yüz yedi yıl sonra, Filistinlilerin hâlâ var olmalarına öfkeleniyor, hatta şaşırıyor. Basiretli Bombardıman Uzmanları düşünürleri tarafından yazılan senaryoya göre, Filistinliler Britanya, Yahudi diasporası ve Anglosakson ülkelerdeki Hristiyan Siyonistler tarafından komuta edilen muazzam güç karşısında çoktan eriyip gitmeliydi. Ne var ki Filistinliler, Bombardıman Uzmanlarının onlar için yazdığı kadere boyun eğmeyi seçmedi. Ah şu şark ahmaklığının bir sonu yok!

Filistinliler mantıksızca ama cesurca var olmayı ve direnmeyi seçti. Bu bir asırdan fazladır yapageldikleri şey. Soru şu ki bu deliliği daha ne kadar sürdürebilirler? Bombardıman Uzmanları, Batılı tabi devletlerin desteğini alarak neredeyse tüm Arap hükümetleri kendilerine tabi hâle –tabii ki daha az, Batılı tabi devletlerden çok daha az tabi hâle– gelmeye ikna etmişken daha ne kadar var olabilir ve direnebilirler?

Şimdi soralım, Filistinlileri kurtaracak Superman nerede? Bazıları tutuklandı, öldürüldü, işkence gördü ve yaşadığı her ülkede kendi için inşa edilmiş hapishanelerde hapsedildi. Şimdiye kadar gösterdiği çabalar, karşı karşıya olduğu görev karşısında yetersiz kaldı. Bazıları petrol kârının cazibesiyle uyuştu; Hollywood’un ve Harvard’ın, Las Vegas’ın ve Soho’nun ışıklarıyla gözleri kamaştı; safça, CIA, MI6, DGSE ve Mossad’ın kendisine kurduğu her tuzağa düştü. Bazıları neredeyse her zaman plan kurmaksızın, düşünmeksizin, kendi zaaflarını gidermeksizin, düşmanının gücünü tartmaksızın, vakitsizce davrandı. Hâlâ kendi durumunu, tarihini, ruhunu derinlemesine anlamaktan yoksun.

Fakat, Filistinli Süpermenler, Bombardıman Uzmanlarının, Batılı ve Arap tabi devletlerinin onu etkisizleştirmeye yönelik çeşitli çabalarına rağmen var olmaya devam ediyorlar. Tüm başarısızlıklarına rağmen var olmaya devam ediyorlar. Düşmanları da bunu gayet iyi biliyor: Başarısızlıkları bile varlığını dünyaya duyurmaya devam ediyor.

Peki Bombardıman Uzmanlarını başarısızlığa uğratacak bu Superman ne zaman, nerede ve nasıl direnişe hazır olacak? Strateji ve taktikle, bedeni ve ruhuyla, kemiklerine kazınmış bir inanç ve adımlarındaki bir sinsilikle, inancın gücü ve güzelliğin düşüyle, incelikle ve başarıyla ne zaman, nerede ve nasıl bu direnişe hazır olacak?

Biliyoruz ki Filistinli Süpermen her başarısızlıktan sonra mücadelesini sürdürüyor. Dünya fark etmese de, onun yenildiğini sansa da o ilerlemeye devam ediyorlar. Bugün değilse yarın; Kahire’de ya da Riyad’da değilse Dakka ve Cakarta’da; Bağdat ya da Marakeş’te değilse Kano ve Zanzibar’da.

Adil, insani ve daha iyi yönetilen bir dünyanın hayalini kurma ve dile getirme yetisini tekrar kazanmadan başarıya ulaşamayacak. O zamana kadar, kendisi ve insanlık için daha iyi bir dünyanın ne olduğunu derinden anlamaya olağanüstü bir gayret sarf etmeli.

Bunları okudunuz mu?