Mülkiyet tarihin en eski meselelerinden ve kavramlarından birisi. Endüstriyel kapitalizm ile birlikte mülkiyet daha çok özel mülkiyet anlamında kullanılmaya başlandı. Göreneklere dayanan avam hakları ve müşterek hukuku 17. Yüzyıldan bu yana tasfiye ediliyor. Kapitalizmin, çitleme saldırısı ile büyüttüğü mülkiyet ve bunun hukuki anlamlandırılışı, giderek genişliyor. Bu genişleme, mülkiyetin kamusal yanlarını tasfiye ederek ilerlerken, özel mülkiyetin hem hukuki hem de maddi alanları, çeşitliliği büyüyor.
Kapitalizmin erken dönemlerinde doğa ve piyasaya doğru genişleyen, fikri mülkiyet hakları ve değişik piyasa aparatları ile özel mülkiyet hukukunu geliştiren kapitalizm ve onun mülkiyet biçimleri şimdi de bedene doğru genişliyor. Dolayısıyla, beden artık kapitalizm için biyo-politik bir iktidar ünitesi ya da potansiyel canlı emek birimi olmaktan daha fazlası. Sermaye giderek daha biyolojikleşiyor, biyolojik olan da giderek daha çok sermayeleşerek mülkiyet ilişkilerinin içine giriyor.
Dolayısıyla biz bu atölyede, modernliğin erken dönemlerinden itibaren mülkiyetin giderek biyolojikleşen ve sermayenin giderek antropomorfikleşen yapısının güncel ve tarihsel
bağlamlarına bakacağız.
Atölye tamamlanmıştır. Yeni atölyelerde buluşmak üzere…
*Atölyeye katılmadan önce, belirtilen kitabı okumanız beklenmektedir.