“Neden binlerce kişi Kabil'den kalkan son uçağa binmek için hayatlarını riske atmaya hazırdı da Taliban'la savaşmak için değildi?” Zizek’in Suriye’de Esad rejiminin devrilişi üzerine dün kaleme aldığı yazıyı okurlarımıza sunuyoruz.
Ya yaşamın kendi ideal düzlemimize çıkması için bir öfke veya sessizlik seremonisi tutturacağız, ya da sorunun temeline uzanan çetin yolculukta, gerçek hayatın içindeki çatlaklara nüfuz edip, yolcuları sağ salim ulaştırmak için engelleri sabırla yaran lokomotifler olacağız.
Türkiye’de yeni düşünceler hiç mi filiz vermemektedir? Bütün yazılar ve bütün konuşmalar felsefe tarihinde zaten yer alanların birer tekrarından mı ibarettir? Hiç mi “filozof” yoktur?
David Lynch ölmüş olsa da, yaşayan bir ölü olarak uzun süre peşimizi bırakmayacak, diyen Slavoj Žižek’in David Lynch’in ölümü üzerine dün kaleme almış olduğu yazıyı okurlarımıza sunuyoruz. Hoşçakal Lynch!
Böylesine ironik ve müstehcen bir gösteri, sıradan ve mizahtan yoksun politik doğruculuktan olabildiğince uzaktır. Tören yalnızca Avrupa'yı en iyi şekilde temsil etmekle kalmadı, dünyaya böyle bir törenin yalnızca Avrupa'da mümkün olduğunu hatırlattı.
Yabancılaşma üzerine yazan çoğu düşünür –üç isim vermek gerekirse Rousseau, Marx, Sartre– bunun bir modern dönem hastalığı olduğu konusunda hemfikir görünmektedir.
Siyasette trol hâkimiyetinin tesis edilmesinden sorumlu tutulan bu akım, aslında bundan çok daha fazlasından, yani ağır bir nefret söyleminin dolaşıma sokulmasından sorumlu.
Tam olarak ruhunuzu satmıyorsunuz ama özneliğinizi rehin bırakıyorsunuz. Kendinizi; gerçekte siz olmanın nasıl bir şey olduğunu hesaba katmayan, katamayan dışsal bir bakış açısından görülebileceğiniz şekilde görmeye izin veriyorsunuz.
“Biz solcular insanların derindeki tutkularına nasıl hitap edeceğimizi bilmiyoruz. Çok zeki ve eleştirel olduğumuzu düşünüyoruz ama insanların tutkuyla benimseyeceği radikal tahayyül nerede?” diye soran Judith Butler’ın geçtiğimiz hafta Iker Seisdedos ile gerçekleştirdiği söyleşiyi okurlarımıza sunuyoruz.
İtalyan komünist Antonio Gramsci, dünyayı dönüştürme derdindeki sosyalist strateji üzerine ardında zengin ve karmaşık bir düşünce mirası bıraktı. Daniel Devir ile bu söyleşisinde tarihçi Michael Denning, bu büyük ve yanlış anlaşılmış düşünür hakkında bize kılavuzluk yapıyor.
“Neden binlerce kişi Kabil'den kalkan son uçağa binmek için hayatlarını riske atmaya hazırdı da Taliban'la savaşmak için değildi?” Zizek’in Suriye’de Esad rejiminin devrilişi üzerine dün kaleme aldığı yazıyı okurlarımıza sunuyoruz.
Ya yaşamın kendi ideal düzlemimize çıkması için bir öfke veya sessizlik seremonisi tutturacağız, ya da sorunun temeline uzanan çetin yolculukta, gerçek hayatın içindeki çatlaklara nüfuz edip, yolcuları sağ salim ulaştırmak için engelleri sabırla yaran lokomotifler olacağız.
Türkiye’de yeni düşünceler hiç mi filiz vermemektedir? Bütün yazılar ve bütün konuşmalar felsefe tarihinde zaten yer alanların birer tekrarından mı ibarettir? Hiç mi “filozof” yoktur?
David Lynch ölmüş olsa da, yaşayan bir ölü olarak uzun süre peşimizi bırakmayacak, diyen Slavoj Žižek’in David Lynch’in ölümü üzerine dün kaleme almış olduğu yazıyı okurlarımıza sunuyoruz. Hoşçakal Lynch!
Böylesine ironik ve müstehcen bir gösteri, sıradan ve mizahtan yoksun politik doğruculuktan olabildiğince uzaktır. Tören yalnızca Avrupa'yı en iyi şekilde temsil etmekle kalmadı, dünyaya böyle bir törenin yalnızca Avrupa'da mümkün olduğunu hatırlattı.
Yabancılaşma üzerine yazan çoğu düşünür –üç isim vermek gerekirse Rousseau, Marx, Sartre– bunun bir modern dönem hastalığı olduğu konusunda hemfikir görünmektedir.
Siyasette trol hâkimiyetinin tesis edilmesinden sorumlu tutulan bu akım, aslında bundan çok daha fazlasından, yani ağır bir nefret söyleminin dolaşıma sokulmasından sorumlu.
Tam olarak ruhunuzu satmıyorsunuz ama özneliğinizi rehin bırakıyorsunuz. Kendinizi; gerçekte siz olmanın nasıl bir şey olduğunu hesaba katmayan, katamayan dışsal bir bakış açısından görülebileceğiniz şekilde görmeye izin veriyorsunuz.
“Biz solcular insanların derindeki tutkularına nasıl hitap edeceğimizi bilmiyoruz. Çok zeki ve eleştirel olduğumuzu düşünüyoruz ama insanların tutkuyla benimseyeceği radikal tahayyül nerede?” diye soran Judith Butler’ın geçtiğimiz hafta Iker Seisdedos ile gerçekleştirdiği söyleşiyi okurlarımıza sunuyoruz.
İtalyan komünist Antonio Gramsci, dünyayı dönüştürme derdindeki sosyalist strateji üzerine ardında zengin ve karmaşık bir düşünce mirası bıraktı. Daniel Devir ile bu söyleşisinde tarihçi Michael Denning, bu büyük ve yanlış anlaşılmış düşünür hakkında bize kılavuzluk yapıyor.
David Lynch ölmüş olsa da, yaşayan bir ölü olarak uzun süre peşimizi bırakmayacak, diyen Slavoj Žižek’in David Lynch’in ölümü üzerine dün kaleme almış olduğu yazıyı okurlarımıza sunuyoruz. Hoşçakal Lynch!
Fransız Devrimi’nden sonra Mimar Étienne-Louis Boullée asla hayata geçirilmeyen oldukça iddialı bina tasarımları yaptı. Fikirleri hem sağı hem de solu etkiledi ve devrimci bir mimari mümkün mü sorusunu gündeme getirdi.
Bugün sosyalizmi yeni bir kültür için beklemiyoruz; sosyalizme ulaştığımızda kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak kültür için bekliyoruz. Bugün sosyalizmi şu anda sahip olduğumuz yaşayan kültürü korumak için beklemeliyiz.
Her tablo, bambaşka dünyalara ait aydınlık bir tohumu içeren bir gizem, kutsal hiçlik bölgesinden yollanan örtük bir mesaj içeren bir yansıma. Aynı zamanda benim ve tabloları inceleyecek herkesin çözmesi beklenen gizli bir hikayedir.
Susan Sontag bir keresinde Karl Marx'ın kısmen haklı olduğunu yazmıştı: dünya bugün yalnızca anlaşılamaz değildir, aynı zamanda değiştirilemezdir de. Yapılabilecek tek şey dünyayı toplamaktır.
"Kendi yazdıklarımı bir daha okumaktan hiç hoşlanmamama karşın, bu tiradı on kere, yirmi kere, yüz kere dinleyebilirim bıkmadan, Münir onu bu kadar güzel yansıtıyor diye."
Hareket edebilme cüreti, erk sahibi olmayı gerektiriyor; bu erk ise norma aşinalıktan ya da statü gereği kuralları değiştirebilmekten alıyor kaynağını.
Felsefenin sanatı anlamaya çalışması onun insan üretimi içinde en metafizik ve görünürde en işlevsiz olmasındandır. Sanatın görünürde yararsızlığında felsefe derin bir işlev ve anlam bulmaya çalışır.